
Hiçbir varlık yok ki, onu hamd ile tesbih etmesin. Salat ü
selam Allah’ın mahlukatının en hayırlısı olan Muhammed’e, (Sallallahu aleyhi
ve sellem) bütün al ve ashabına olsun! Bundan sonra, bu mektub, alem kutbu
kaymakamının (Radıyallahü anh) perverdesinden, Allah yolundaki kardeşler
Muhammed Emin, ile Said Efendi ve ev halklarından olan diğer kimseleredir.
Allah, onları din ve dünya afetlerinden selamette bulundursun.
Perverdeye, büyük musibetinizin haberi ulaşınca, gayet
üzüldü. Öyle ki, hayrette kaldı. Lakin yüce zatlarını hele Nakşibendi sadatı
tarafından "Sevgilinin bütün yaptıkları şeyler, sevgilidir" denilen sözleri
ve bir musibete giriftar olan kimse. (Kur’an-ı Kerim’den):
"Biz Allah’ın kuluyuz ve (öldükten sonra) yine ona
döneceğiz." Mealindeki ayeti-i kerime ile, rahmetliden (Kuddise sirruh) önce
ahirete irtihal edenlerin vefatlarıyla teselli etti. Taziye hakkı sizin
değil perverde içindir. Zira, rahmetlinin kendisine sizden daha yakın
akrabalığı olduğu davasında bulunur. Şiir:
"Mahbub ile aramızdaki sevgi cihetinden olan akrabalık
münasebeti, aşk usulünde ebeveynimin cihetinden bana olan akrabalıktan daha
yakındır."
Sonra, perverde, kış mevsiminin durumunu düşünerek taziyesi
için, şimdilik o tarafa gelmesine imkânı olmadığı için, mülakat mümkün
oluncaya kadar size gelmesine bedel olsun diye bu mektubu yazdı.
Evvela, (Peygamberin) sünnetinde varid olan:
"Allah ecrinizi büyültsün, mateminizin akıbetini
güzelleştirip sizden vefat edene mağfiret eylesin. "Kelimeleriyle sizi
taziye eder. Saniyen:
"Her canlı ölümü tadacaktır." ve ölüm için doğmuşlardır
(sonları ölümdür) sözleri malumdur.
Allah’a yaklaşmaya ehil olup, hayatında ölümden sonraki
duruma çalışana, ne mutlu, gerçekten dünyada Allah’a âşık olanlar, onunla
teselli ettikleri şey ölümdür. Ölüm, dostun dostuna kavuşması için bir
vesile edinilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de:
"Kim (Cennette) Allah’a kavuşmayı arzu ederse, şübhesiz ki
Allah’ın tayin ettiği vakit (Kıyamet) gelecektir."
Öyle ise, ölüm, rahmetlinin matlubuna vasıl olduğuna sebeb
olmuştur. Üzüntü ise, ondan sonra hayatta kalıp ondan ve sohbetinden mahrum
olan kimseyedir. Ey kardeşler! Herkesin Mevla’sı (Celle ve ala) Allah’tan
başka değildir. Baki O’dur. Başkası değildir. O’nunla teselli olunmak
evlâdır. Nakşibendi nisbetinin tahsiline ve onun tarzına göre çalışmanız
gerekir. Gerçekten Üstad-ı A’zam (Radıyallahü anh) ev halkınıza işaretle o
evden kör bir kızdan başka kimse kalmazsa da o evden nisbet kesilmeyecektir
diye buyurdu. Perverde zamanın sonuna kadar nisbet eserleri ve tarikat
alametleri o evden eksik olmaması için Allah’a yalvarır.
Sizin, bütün ev halkınızın ve müridlerin üzerine selam olsun!
Perverde size dua eder ve duanızı diler. Hidayete tabi olanlara selam olsun!