İçindekiler


YİRMİ DÖRDÜNCÜ MEKTUP

Gavs-ı A’zam’ın (Radıyallahu anh) torunu olan Şeyh Muhammed Reşid ile Seyyid Ali’ye, dünya ahiretin mezrası olduğu, ekinin güzelliği ile tohumun güzelliğinden olduğunun, güzel ekin (sevab) kazanması için, tohumun (ibadetin) güzelleştirilmesine teşvikleri ve bu konu ile ilgili mes’elenin beyanı hakkında göndermiştir.

Hiçbir varlık yok ki O’nu hamd ile tesbih etmesin. Efendimiz Muhammed’in (Salllahu aleyhi vessellem) âl ve ashâbının üzerine salât-ü selam olsun! Bundan sonra bu mektub, zelil ve muhtaç olan köleden, yüce mertebe sahibi, efdal, yüce muhterem efendimiz Şeyh Muhammed Reşid ile Seyyid Ali’yedir. Allah onları şerefli babalarının yolunda bulundursun! Onların efdâllerine asaleten, diğerlerinin üzerine de mütebeaten salat ü selam olsun. Her ikisini de dünya ve ahirette üzüntünün sebeplerinden kurtarıp onları, güzel insan olarak yetiştirsin!

Şübhesiz dünya ahiretin mezrasıdır. Ziraat (tâat ve ibadet, hasad (sevab kazanmak) da dünyadadır. Bir şey eken kimse, onun cinsinden biçip kendine azık olarak sakladığı malumdur. Demek ki, güzel ekin ekmek, güzel ekini yeşertir. Kötü ziraat, onun hilafınadır. Şerefli babalarınız Allah’a yaklaşmayı dünya üzerine yaklaşmasına sebep olan şeyin üzerine tercih etmişlerdir. Öyle ise, onların yollarını seçmek, ahlaklarıyla muttasıf olmak, içtikleri muhabbet kaynağından içmek emsalinize layıktır. Bâhusus sizler, muhitte insanların müktedâsı olup, sizinle hidayetlenirler. Salâhınız onlar için ıslah hidâyetleri de ellerinizdedir.

Köle bu sene, Şeyh Muhammed Reşid’in halkın irşadı için, eteğini kaldırıp, dolayısıyla halkın ıslâhı ziyadeleştiğini, hattâ şevkinin şöhreti, etrafa yayıldığını işitmiştir.

Hülâsa, dünya ve dünya nimetleri, cennet ve nimetine muhaliftirler. Öyle ise akıllı kimse, bâki olanı (ahiret nimetleri) fâni olanın üzerine tercih eder. Her zaman hele bu sene, Allah nezdinde makbul olan yolda yürümek lazımdır. Çünkü bu sene, geçen seneler gibi değildir. Belki, hükümetin sıkı emirleri belirmektedir. Gerçekten Bitlis beldesinde ceryan eden hadiseyi işitmişsinizdir. Geçen hadise gibilere teşebbüs etmekten sakının, sakının! Hatta sukut edip kımıldanmamak layıktır. Perverdenin size olan şiddetli sevgisi, size layık olmayan bu kelimeleri sarf etmeye sevk etti. Bundan sonra, sizin keza Seyyid Abdullah, Seyyid Dıhye’nin ayaklarından öper, keza Muhammed Said’de… Şayet bu taraftan sual olunursa, ahalisi sıhhat ve selamette olup, münakaşa mevcuttur. Tafsilatı mektubu getiren kimse bilir. Allah, Efendimiz’e (Sallallahu aleyhi ve sellem) bütün âl ve ashâbına salat ü selam eylesin!