
Hiçbir varlık yoktur ki onu hamd ile tesbih etmesin. Salat ü
selam yaratıklarının en hayırlısı olan Muhammed’e (Sallallahu aleyhi ve
sellem), al ve ashabına olsun!
Bundan sonra bu mektub, kutb-i alem kaymakamının
perverdesinden, iki gözünün nuru, kalbinin kuvveti olan Molla Alauddin’edir.
Allah (Celle ve ala) onu, manevi makamlara yükseltip cenabına yakın olan
kimse eylesin!
Sizden ayrılıp gurbet hasıl olduğu zamandan beri, size
kalbinin meyli şiddetlenerek, ilgisi, şahsınızı görmek arzusundan
kesilmiyor. Hatta bayram gibi olan visalin olmadığından, aziz ve yüce
Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de:
"Doğru insanlarla bulunun." kavliyle emir eylediği ve bu
tarikatın reisi de onun hakkında:
"Tarikımız sohbettir" dediği sohbetin terkinden de kalbinin
acısı şiddetleniyor.
Bil ki: Böyle sohbetsiz geçen zaman zarardır. Ömrün boşa zayi
olmasıdır. Şu ömür ki, hakkı, ilkin onu tedrici olarak şerefli sohbetin
tahsili yolunda, sarf edip, mümkün olduğu kadar sohbeti terk etmemek, sonra
tarikatta, ondan sonra sonu olmayan adabı tahsil etmektir. Çünkü sohbet
bütün kemalat ve marifetlerin mukaddimesi olur. Geçen zaman iade edilemez,
kaza da edilemez. Ne olursa olsun, hiçbir şey muadili olmayan, sohbetsiz
geçen vaktinize hasret etmen, muayyen zamanlarda yapmakla emir olunduğun
virdleri terk etmemen ve rabıta için vaktinde gözünü kapatman lazımdır. Zira
"tamamıyla yapılması mümkün olmayan bir şey, tamamıyla da terk edilemez"
denilmiştir. Bedellerin en ednaları olsalar da belki Allah, mezkûr hasret ve me’muratların külliyen terk edilmemesi, sohbete bir bedel etmesi umulur.
Perverde, seferiden dönünceye kadar, ikamet ettiğin yerden
ayrılmamanız da lazımdır. Nisbet, şevk ve muhabbetin halinden sorarsan,
ondan başka hamde layık olmayana hamdolsun. Gayet artmakta ve yükselmenin
son derecelerindendirler.
Bundan sonra, senin marufun ve kardeşlerinizin iki
gözlerinden öper, yanınızda bulunan talebeler selam eder, Allah’ın salat ü
selamı, Efendimiz Muhammed’e (Sallallahu aleyhi ve sellem) al ve ashabına
olsun!