
Salat ü selam kıyamet gününe kadar, Allah’ın Resülüne, aline,
ashabına ve aşiretine olsun!
Bundan sonra, bu mektub, alem kutbu kaymakamının (Radıyallahü
anh) perverdesinden din kardeşi olan Molla Emin’edir. Allah, onu ayıblayıcı
şeyden muhafaza edip, kendine doğru yaklaştıracak şeylerle amil eylesin!
Selametinizden haber verici mektubunuz perverdeye ulaştı. Dolayısıyla
Allah’a hamda etti. Onda, sıkıldığınızdan bahs edilmiştir. Neden olduğunu
bilmedi. Eğer sebebi ayrılık ise, o haller medh edildiği için perverde
artmasını diler. Hatta sevab bakımından o sıkıntıya hiçbir sıkıntı müsavi
olmaz denilmiştir. Ama dosttan ayrılmaktan sonra, kavuşma düşüncesi, insana
neş’e verir. Yoksa ayrılık düşüncesinde, ömür sarf etmek, akıllı kişi için
layık değildir.
Zira bu dünya meşakkat evi olup, bir karar üzerinde gitmez.
Belki inişli ve yokuşludur. Ona meyl eden kimse, dünya durumunun
değişmesiyle, durumu da değişir. İnkılabıyla şaşkın olur. Ondan yüz çeviren
ve Allah’a (Celle ve ala) yönelen kimse, durumu değişmez, tek bir hal üzere
olur. Çünkü Allah (Celle ve ala) ezelden ebede kadar bir sıfat üzeredir.
Demek ki, bir kimsenin kalbi değişken şeye taalluk ederse, ona tabi olur,
uydusu olur. Başkasına taalluk ederse, onun uydusudur. Tarikatta, mümkün
olduğu kadar, rabıta evrad ve hacegan hatmesinin terk edilmemesi layık,
hatta lazımdır. Burada havadisler yok hatta denilen söylentiler asılsız olup
onlardan bahs etmek bile layık değildir. Askerlik ve rediflik işi ise,
tarafınızda olduğu gibidir. Seyyid Ali, Gaydaya (Allah Gaydanın sahibinden
razı olsun!) neşeli olarak gitmiş, kendisine karşı gösterilen son hürmetle
ancak bir ay Bitlis’te kalmıştı. Seydanın kapı eşiğindekilerin durumları, bu
sene, geçen seneler gibidir. Hatta daha fazla iyi olduğundan, Allah’a hamd
edilmesi icab eder. Haklarında dedikodu yoktur. Bütün hayır işler tek bir
matlûb olan Allah’ın yolunda bulunmak üzere hasr edilmiştir. Allah,
efendimiz Muhammed’e, (Sallallahu aleyhi ve sellem) aline ve ashabına salat
ü selam eylesin.
13 Şubat 1325