
Bütün hamdler, efendimiz Muhammed’i, (ona, aline ve ashabına,
Allah’ın salat ü selamı olsun!) bize peygamber olarak göndermesi ile bizi
şereflendiren Allah’a olsun! Efendimize tabi olan (uyan) kimse hidayete
kavuşur. Ona muhalefet edip sünnet ve şeriatının hilafına hareket eden kimse
helak olup hidayete ulaşmayarak dünya ve ahirette ziyan eder. Efendimize,
(Allah, ona, aline ve ashabına salat ü selam eylesin!) tabi olan ne mutlu.
Ona muhalefet eden kimsenin vay haline.
Bundan sonra, bu mektub, mübarek dergâhın hizmetçisinden,
muhterem, şerefli ağa, yüzbaşı Hüseyin efendiye, dünya ve ahirette Allah
onun şerefini ziyade etsin. Cindi ağa, mezkûr hizmetçiye gelip, bazı
menkabenizden ve Seyda’nın (Radiyallahü anh) dergâhına olan şiddetli
sevginizden bahsetti. Dolayısıyla ve aramızdaki İslamiyet kardeşlik
rabıtası, onu size bir mektubu yazmaya sevk etti. Mektubda kardeşlik
sevginin şartını beyan etti. Ki o, dünya ahirette iki cihanın saadetlerinin
kazanılmasına sebep olan şeydir.
Ey dostlarım! Saadet ve kemaliyet, iki cihanın efendisi olan
Peygamber’in mutebatında, şeriatının boyasıyla boyalanmakta, bizzat
emirlerine imtisal etmek, nehy eylediği şeylerden sakınılmasında ve bunların
mümkün olan kimselere de icra edilmesindedir. Bir kimse, başkasını
Peygamber’in, şeriat, emir ve nehiylerine eylediği muhalefetinden men edecek
kudrette olup da onu men etmezse, onun ortağıdır. Bir kimse, onun sünnetini
ve şeriatın ahkâmını başkasına yaptırsa, ona hasıl olacak ecir ve sevabından
hiçbir şey noksan olmaksızın kendisine de hasıl olur.
Köyünüzdeki düğünlerde kadınla erkeklerin bir arada karışık
olarak oynadıkları haberi, hizmetçinin (benim) kulağına geldi. Bu olay,
çirkin hatta ondan daha çirkini olmayıp dünya ve ahirette alçaklığa, Allah (Celle
ve ala) ile Resulünün kahr ve gadabını icab etmektedir. Bu, parlak İslam
şeriatına muhalefet etmek, şeytana (onun üzerine lanet olsun!) mutabeat
olmakla beraber, akıl şeref, gayret ve namus bakımından da yakışmaz. Hatta
bunu, ancak kendisinde insaniyeti selb olup, hayvan tabiatı bünyesinde
yerleşen kimse yapar. Bu husus hakkında Peygamber’den varid olan hadisler
zikredilse, onların heybetinden, insanın aklı uçar. Halbuki işittiğimize
göre, sizler en güzel haslet üzere ve gayet mütedeyyin, kutbu alem Seyda’nın
(Radiyallahü anh) hakkında, son derece muhabbeti üzeresiniz. Öyle ise,
imkânınız dahilinde, köy halkınızı bu seni, çirkin hareketten men etmeniz
lazımdır.
Size, akraba ve tabilerinize, Mustafa’nın şeriatına tabi
olanın üzerine selam olsun. Mezkûr şeriatın sahibine, aline ve ashabına da
salat-ü selam ve sena olsun!