
İhsan eylediği nimetlere karşı, bütün hamdler, allah’a olsun!
Salat ü selam Peygamberlerin efendisinin, (Sallallahu aleyhi ve sellem)
bütün alinin, ashabının, zevcelerinin ve zürriyetinin üzerine olsun!
Bundan sonra, bu mektub, Allah yolundaki kardeşi, içi ve dışı
doğru olan, şekatli dost, Şeyh Mahmud’adır. Allah, onu sevdiği ve razı
olduğu şeylere muvaffak olanlardan eylesin! Mülakatımız ve ilmi mübahesemiz
sırasında, bazı ilmi meseleler hakkında konuşurken, namazda eller göğüs
altına bağlanması keyfiyetinin bahsinde Şirvani kitabının ibaresini, onda,
eller kalb üzerine bağlanmayacağını dediğini ve Tuhetü’l Muhtac’ın kalb
üzerine bağlanmalarından açıkça bahs eden ibaresini kendi görüşüne göre
tevil ettiğini okudun. Kalben Şirvani’nin ibaresine itimat ettiğini anladım.
Birbirimizden ayrıldıktan sonra, Üstad ı azam kapısındaki alimler, namazda
eller kalb üzerine bağlamış ve onlara hiç kimse muhalefet etmediği hatırıma
gelince, yaptıkları doğru bizimki ise yanlış olduğunu anladım. Dolayısıyle
birçok fıkıh kitablarını araştırdıktan sonra, baktım ki Şirvani’den başka
bütün kitablar, namazda eller kalb üzerine bağlanır, diye açıkça bahs
ederler. Dikkat edin! Size onların ibarelerinden bahs ediyorum.
Şerhürravd kitabının ibaresi, eller göğüs altına
bağlanmasının hikmeti, insanın en şerefli organı olan kalb üzerinde
bulunmasıdır. Çünkü kalb gögüs altındadır. Hikmeti hakkında şöyle de
denilmiştir: Kalb niyyet yeri olup, insan bir şeyi korumak isterse, adet
olarak elini o şeyin üzerine bırakır. Bu sebebtendir ki insan sıkıca bir şey
e sarıldı mı, mübalağa suretiyle o adama, o şeye iki eliyle sarıldı denilir.
Şerhül Behce’nin ibaresi de harfiyyen öyledir. Nihayetül
Muhtac ın da ibaresi şudur: Namazda eller göğüs altında bağlanmasının
hikmeti, en şerefli organ olan kalb üzerinde bulunmalarıdır. Çünkü kalb sola
doğru göğüs altındadır. Adet olarak bir kimse korunmasına önem verdiği şeyi
iki eliyle tutar.
Tuhfetül Muhtac’ta da şöyle yazılmıştır: Hikmeti, musalli
kalbni dışarıdan gelen hatralardan muhafaza etmesi için bir irşaddır. Çünkü
ellerin bu şekilde bağlanması, kalbin hizasına gelmektedir. Bir şeyi itina
ile muhafaza eden bir kimse adet olarakonu iki elle tuttuğu için musalli de
ellerini kalbine karşı bağlanmasıyla emr edilmiş ki, yukarıda bahs edildiği
üzere kalbini hatralardan muhafaza eylemesi çinde.
Ey doğru kimse! Kitabların bu ibareleri Şirvani’nin tevilini
nasıl kabul ederler ki, ibaresi onların ibarelerine açıkca muhaliftir? Çünkü
ibaresinde kalb, göğüs altında olmayıp, sol taraftadır diye hükm etmiştir.
Büceyremi’nin ibaresi: Mezkûr hikmeti nakil ettikten sonra,
namazda eller bağlanırken, kalbin hatıralardan muhafazası için, sola doğru
daha meyilli olmaları sünnettir. Çünkü orası kalbin yeridir. Bir şeyi önemle
muhafaza etmek isteyen bir kimse, iki elini o şeyin üzerine bırakır.
Şerhüttahrir haşıyesi olan Şerkavi’nin ibaresi ise, "musalli
ellerini göğsünün altına ve göbeğinin üstüne bağlar." Yazılı metnin
beyanında, "yani eller sol cihete doğru meyilli olacaklardır. Çünkü kalb sol
taraftadır. "Dedikten sonra, yukarıda geçen kitabların dediklerini sonuna
kadar beyan etmiştir.
İanetüttalibin kitabının sahibi ise Şarkavinin ibaresini nakl
edip, süküt etmiştir. Bacuri ise, İbni Kasım’ın "musallinin iki elleri göğsü
altında ve göbeğinin üstünde olacaklardır diye yazılan kavlin şerhinde
demiştir ki, yani sol tarafa meyilli olacaklardır. Metin sahibi bununla
göğüs ile göbek arası hepsi el bağlama yeri olup yalnız göğüs altı
olmadığına işaret etmiş demektir.
Mahalli kitabının haşiyesi olan Kalyubi’nin ibaresi şöyledir:
Mahallinin "eller göğüs altında olacak" dediği kavlin beyanında, yani
kalbinin karşısına bağlar. Ki bu durum, orada imanın muhafaza yeri olduğuna
işarettir, demiştir. Burada konumuz hakkındaki kitabların ibareleri sona
erdi.
Onlar, ilimce Şirvani’den daha üstün oldukları halde, yalnız
Şirvani’nin dedikleri üzerine, mezkûr bütün alimlerin kavilleri terk edilir
mi? Bundan sonra, bir kitabta selef alimlerinin adetine aykırı bir meseleyi
gördüğünüzde, o mesele için iyice kitabları araştırmadan onlara muhalefette
bulunmaya cesaret etmemeniz umulur. Eğer, onlara itimad edilir birçok
kitablarda adetlerine muhalif bir kavle raslanınca, görüşlerine zarar
gelmemek için, kavi tevil edilir.
Annenizden dua taleb ettikten sonra, sizin çocuklarınızın,
talebelerinizin, köy halkı ve yanınızda bulunan diğer kimselerin üzerine
selam olsun. Molla, Methullah ve diğer ev halkı da selam edip duanızı
dilerler. Allah, efendimiz Muhammed’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) alinin
ve sahabelerinin üzerine salat eylesin!