İçindekiler


DOKSANINCI MEKTUP

Yine mezkûr halifesine "dünya ahiretin mezrası olduğunu", teveccühün bazı adabının, halka ilmi öğretenlerin bazı şartlarının ve uzaktakilere iletim tarzlarının beyanı hakkındadır.

Bütün hamdler, o Allah’a mahsustur ki, bizi buna kavuşturdu. Eğer, Allah bizi hidayet etmeseydi, kendiliğimizden hidayete eremezdik. Salat ü selam evvel ve son halkın efendisinin, (Sallallahu aleyhi ve sellem) bütün alinin, ashabının, zevcelerinin ve zürriyetinin üzerine olsun!

Bundan sonra bu mektub, yüksek kapı eşiğinin hizmetçisinden en şerefli, Allah yolundaki kardeşi Molla Ahmed’edir. Allah, onu dünya ve ahiretteki afetlerden selamet edip, onu kendine yaklaştırarak temenni ettiği şeylere ulaştırsın!

Muhtevası, birinci mektubun muhtevasının hilafına olan ikinci mektubunuz hizmetçiye ulaştı. Tehirin sebebini sıhhat ve selametinizi bilmediği için, mektub gelinceye kadar, ızdırapta idi. Ulaştığında gönlü açılıp sevindi. Çünkü, sıhhat ve selamette olup ilim öğrettiğinizi ve tarikatı tebliğ ettiğinizi anladı. Ey kardeş! Dünya, ahiretin mezraasıdır ve baharıdır. Öyle ise, akıllı kimse, hasad zamanı gelinceye kadar ekin işinde çalışmak lazımdır. Onda ekin ekmeyen azıksız kalır. Nitekim dünyanın ahvali böyle müşahade edilir.

Teveccühten evvel, kitab mütalaa etmek, ders vermek hususundaki cevab: En iyisi o vakit onlarla meşgul olmamaktır. Belki o anda hayali rabıta veya tarikata ait kitablardan birisiyle veya velev ki refikasıyla bile olsa, mürşidden veya sadattan bahs etmekle, meşgul olmak layıktır.

Bahs ettiğin Molla Ramazan ise, eğer, halleri şeriata göre dosdoğru olup, tarikatın adabını bilerek, içine ziyade, noksanlık yapmaktan emniyetli bir kimse, ise, senden uzak ise de halkın talimini vermekle, ona emr et! Geceleyin tarikatı, dua vaktinde de manevi teveccühü öğretsin!

Kardeşiniz Molla Mehmed Emin’e ve başkasına, dostlara, talebelere ve size, Mustafavi şeriatına tabi olanlara selam ederiz. O şeriatın sahibine, aline ve sahabına salat ü selam ve sena olsun!