
Allah’a hamd, Rêsulüne ve onun âline, ashabına, zevcelerine
ve zürriyetine salatü selam ederek, Allah’ın adıyla başlarım.
Bundan sonra bu mektub âlem kutbu kaymakamının (Radiyallahu
anh) perverdesinden Allah yolundaki en şerefli kardeşi, Allah için dostu,
muhterem arkadaşı Molla Ahmed’edir. Allah onu dünyaya kalben iltifat
etmekten muhafaza edip, âhirete meyl etmeye muvaffak eylesin!
Sıhhat ve selametinizden ve birçok kimselerin tevbe
ettiklerinden, şevk ve zevkin hasıl olduklarından haber veren mektubunuz,
perverdeye ulaştı. O ni’metlere karşı Allah’a hamd etti. Çünkü kardeşlerin
çoğalmasında tam bir manevi emel vardır. Tâ uzak olan kimselere Allah (Celle
ve alâ) feyzinin nâzil olmasına da belki sebep olurlar. Bununla beraber,
nefse bir ücûb (kendini beğenme) haletin peyda olması ihtimali sebebiyle
şeytan ve nefsin hilelerinden korkmak lâzımdır. Yani her ikisi de nefsin
kendini görmeye sebep olabileceklerinden korkmalıdır. Halbuki hakikatte
hidayetçi ancak Allah’dır. (Celle ve alâ) Kur’ân-ı kerimin, "Gerçekten sen
istediğin kimseyi hidayet edemezsin. Lâkin Allah, dilediği kimseye hidayet
eder." Âyet-i celîlenin meâli düşünülsün! Fakat Allahü Teâlâ bir hikmete
binâen, hidayeti birisinin vasıtasıyla izhar eder. Bizde, mecaza nazaran
hidayetçi, Üstad-ı a’zam ile en şerefli şeyhtir. (El-Şeyh Fetullah) (Radıyallahu
anhümâ) dırlar
Üstad-ı a’zam, tarikatta hilafet ismiyle adlandırılan kimse
yaptığı irşad dolayısıyla müridleri arasında beliren muhabbet ve vecde
mağrur olamaz. Çünkü ben, Abdulbaki oğlu Hanlid’i (ağayı) mızrakını elde
tutup, atına binerek bir kavmin içerisine göndersem, o bir mürşid gibi belki
daha ziyade halkı coşturabilir, diye buyurmuştur.
Hülâsa, Üstad-ı a’zamın buyurduğu üzere, mezkûr aşk mecazi
olarak mürşidden gurur ise, şeytanın kötü şer ve uğursuzluğundan olduğu
bilinmelidir.
Şâh-ı Nakşibend (Radıyallahu anh) buyurdular ki: "Mum ol! Ve
mum olma!" Yâni halka ışık ve yararlı olmak için etrafa ışık veren mum gibi
ol! Fakat ışık verirken mum gibi yanıp mahf olma’
Mürşid kendi nefsinden bir şey olduğunu his etmekle yanar.
Öyle ise, mürşid, üstadında hattâ mevlâsında Bâri Teâlanın manevi huzurunda
fâni olmak gerekir.
Üstad-ı a’zamın ev halkından sorarsan, ahvali Allah’a hamd
edilmesi icab eder, Bütün hamdler ve ni’metler Allah’a olsun. Ev tamamaıyle
olmazsa da bâzısı Nurşin’e gelmeye niyet ettik. Molla Mehmed Emin’e, Molla
Mustafa’ya selâm ve dua ederiz. Molla Mehmed Emin ile Fethullah sana selâm
edip, ellerinizden öperler. Muhammed Masum, Sultan Veled, Maruf, Abdulbaki,
Cemalüddin, Molla Fadıl, Şihabuddin ve küçükler, talebeler ellerinizden
öper, Şeyh Piroz ile diğer ahbablara selâm ederiz. Şeyh Ahmed buraya gelip
köyüne gitti. Şeyh Fetullah ile Şeyh Abdullah’da oraya gideceklerdir.
Tarafınızdan, işittiğimiz şeyden başka bir şey yoktur. Allah sonunu hayr
eylesin! Burada iyilik ve esenlikten başka bir şey yoktur. Allah,
peygamberlerin efendisinin (Sallâllahü aleyhi ve sellem) âlinin ve ashabının
üzerine sâlât eylesin!