
Hiçbir varlık yok ki, onu hamd ile tesbih etmesin. Salat ü
selam, mahlukatının en hayırlısı olan Muhammed’in (Sallallahu aleyhi ve
sellem) al, ashab, zevceleri, ensari ve muhacir olan halkının üzerine olsun!
Bundan sonra, bu mektub, kutbu alem kaymakamının (Radıyallahü
anh) perverdesinden, Allah yolundaki kardeş ve dostu, en şerefli kardeşi,
Molla Ahmed’edir. Allah, onu afetlerden koruyup mukarrebun olanların
zümresine dahil eylesin!
Sıhhat, selametinizden ve Allah’a yalvarışınızdan haber veren
sevimli mektubunuz perverdeye ulaştı. Dolayısıyle Allah’a (Celle ve ala)
hamdü şükr etti. Mektubda gördüğünüz dört rüyadan, istiğfar edişinizden bahs
edilmiştir.
Birinci rüya, sende, Peygamber’in (Sallallahu aleyhi ve
sellem) ahlakı ile muttasıf olma, sünnetine tebaiyyet ve vilayet
mertebesinde seyr etme kabiliyeti olduğuna delalet eder. Öyle ise, o
kabiliyetin, kuvvetten fiiliyete çıkması için, çok çalışman lazımdır.
Bununla beraber, yaptığın amellere kulak asmayıp, yüce mertebelere ulaşmak
için, aziz ve cebbar olan Allah’ itimat etmelisin. Zira rüyada, hatmede
yaslanıp okumak buna delalet eder.
İkinci rüya ki, Şeyh Abdülkahhar’ı uzanıp yan yatmış olduğunu
görmeniz ise yan tarafa yaslanmak, dünyanın meşakkatinden kurtulup rahat ve
neşeye işarettir. Çünkü yolcu yolunu tamamlayınca istirahat için yan yatar.
Şeyh Abdülkahhar, oğlu için ağlaması rüya tabiri kitablarında, beyan
edildiği üzere, onunla sevinecektir, diye tabir edilir. Ama o rüyada senden
sual sorması ve ona cevab vermenle gülmesi, yukarıda zikr edildiği gibi,
sende manevi ilerleme kabiliyeti olduğuna işarettir. Öyle ise, o kabiliyet
kayıp olmaması için çalışman gerekir.
Üçüncü rüyanızda Molla Zahir ile talebeler okumak için
köyünüze geldiklerini görmeniz ise, halkın senden yararlanacakları ile tabii
edilir. Yani sende yararlanma kabiliyeti mevcuttur. Onu fiiliyete
çıkarmasını Allah’dan (Celle ve ala) rica ederiz. Mezkûr rüyada gelen
misafirlere, masraf edecek bir şeyin olmadığını düşünmeniz, bu tarikatten
maksud olduğu gibi, yaradılışça nefsini ve kemalat ile kabiliyetini
görmekten ibaret olmalarını Allah’dan (Celle ve ala) dileriz. Çünkü bu
tarikatta bütün kemalat mertebeleri yüce Allah’dan oldukları insanın nefsi
hiçbir kemale müstahak olmadığı, kulun istihkakı olmaksızın Allah (Celle ve
ala) onun hakkında yaptığı bütün şeyler, ancak Allah’ın fazilet ve
kereminden olduğu bilinmesi lazımdır. Nitekim Şahı Nakşibendi (Kaddesallahü
sirreh) Farsça:
"Biz ortada fazlayız." buyurmuştur.
Dördüncü rüyanız ise, İmam ı Rabbani (Radıyallahü anh) rüyada
görülen suyu, ilim ile hatta batına ilim ile tevil buyurmuştur. Demek ki, bu
rüyada kutbu azam ile Şeyhi Ekber’lerin (Kaddasellahü sirreh ve Radıyallahü
anh) himmetlerine, nisbetleri alemin etrafını büyük okyanuslar gibi
çevirmesine işarettir. O tarafın halinden, oradaki tarikatın nisbetinden ve
halkın tarikata dahil olup olmadıklarından bahs etmediğinize taaccüb ederim.
Bundan sonra perverde sana, kardeşlerine, El Hacı Emin’e,
talebelere ve diğer kardeşlere selam eder. Ev halkı ve burada bulunanlar da
selam edip, dualarını dilerler. Allah’a hamd olsun, sıhhat ve
selamettedirler. Allah’ın salat ü selamı, efendimiz Muhammed’in (Sallallahu
aleyhi ve sellem), alinin ve ashabının üzerine olsun!